İhracatta 2025 ABD Gümrük Vergisi Düzenlemelerinin Etkileri

2025 yılının ilk çeyreği, Amerika’da tekrardan başkan seçilen Donald Trump’un birçok ülkeye getirdiği gümrük tarifeleri ile lojistik sektörü açısından oldukça hareketli geçiyor. Ekonomi politikalarının sertleştiği, bu dönemde; ABD’nin vergi politikaları, Türkiye’den Amerika’ya yapılan ihracatı bazı noktalarda zorlaştırsa da Türkiye açısından birçok küresel fırsatı da beraberinde getiriyor.

Amerika’nın Gümrük Vergisi Politikası Türkiye’de Lojistiği Nasıl Etkileyecek?

ABD Başkanı Donald Trump’un açıkladığı yeni gümrük tarifeleri küresel ekonomiyi deyim yerindeyse yerinden oynattı. ABD başta olmak üzere dünya borsalarındaki aşağı yönlü ivme birçok uzman tarafından yeni bir döneme girildiğinin de işaretini veriyor. Türkiye, ABD’nin yeni gümrük tarifelerinden az etkilenecek ülkeler sınıfında yer alıyor. %10’luk bir tarife artışı ile Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla bu durumu daha az zararsız atlatacak olması uzmanların beklentileri arasında yer alıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı son verilerine göre, Amerika ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 1,5 milyar dolar ile zirvede yer alıyor. ABD, Türkiye’nin ticari partnerleri arasında ilk üçte yer alıyor. Türkiye’nin birçok sektörde ara mamul ürün üretmesi ve düşük gümrük tarifesinin Türkiye açısından bu yeni gümrük vergilerinde daha avantajlı bir konuma yükselmesini sağlaması öngörüler arasında.

Sektörlere Göre İhracatta 2025 ABD Gümrük Vergisi Düzenlemelerinin Türkiye’ye Etkileri Nasıl Olacak?

Amerika Başkanı Trump’un Amerika’nın ticari bağımsızlığını kazanma amacı ile ortaya koyduğu gümrük tarifelerini yükseltmesi, Türkiye’nin birçok sektörüne farklı etkiler bırakabilir.

ABD’nin yeni gümrük vergisi düzenlemeleri kapsamında, Türkiye’ye uygulanan %10’luk ek vergi oranı, Çin (%34), Vietnam (%46) ve AB (%20) gibi ülkelere kıyasla daha düşük seviyede seyrediyor. Vergi oranlarındaki bu farklılık, Türk ihracatçıları için ABD pazarında rekabet avantajı sağlaması beklentiler arasında yer alıyor. Otomotiv, tekstil ve makine gibi sektörlerde faaliyet gösteren Türk firmaları, bu avantajı kullanarak ABD’deki pazar paylarını artırabilirler.

Çelik ve Alüminyum Sektörü

ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı %25’lik gümrük vergisi, daha önce muafiyet tanınan ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Çelik ve alüminyum sektöründeki bu değişiklik, Türkiye gibi daha önce yüksek vergiye tabi olan ülkeler için rekabet koşullarını eşitleyerek, ABD pazarında daha güçlü bir konum elde etme fırsatı sunuyor. Türk çelik ve alüminyum üreticileri, kalite ve fiyat avantajlarını kullanarak ABD’deki pazar paylarını artırabilirler. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nin üretimi artırma politikası neticesinde bu sektörün ürünlerine daha fazla ihtiyaç duyacağı da güçlü ihtimaller dahilinde sayılıyor.

Makine ve Otomotiv Sektörü

Yeni gümrük vergisi düzenlemeleri, sadece ham madde değil, aynı zamanda mamul ürünlerin de tamamını kapsıyor. Makine ve otomotiv sektörlerinde kullanılan çelik ve alüminyum bileşenler, ABD’de işlenmemişse %25’lik ek vergiye tabi olacak. Bu durum, Türk üreticiler için maliyet artışına neden olabilirken, diğer ülkelerin de benzer vergilere tabi olması, Türkiye’nin rekabet avantajını korumasını sağlayabilir. Makine ve otomotiv parçaları üreten firmaların üretim süreçlerini optimize etmeleri ve tedarik zincirlerini yeniden yapılandırmaları, bu yeni koşullara uyum sağlamada kritik öneme sahip.

Mobilya Sektörü

Türkiye’den Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç edilen bir diğer ürün de mobilyadır. Özellikle lüks mobilya ihracatı oldukça önemli bir paya sahiptir. Amerika’nın koyduğu gümrük vergilerinden mobilya sektörünün etkilenmesi olasıdır. Ancak Türkiye’nin mobilya ihracatında rakipleri olan ülkelere daha fazla gümrük vergisi konulması Türk mobilya üreticileri ve ihracatçıları açısından büyük bir fırsatı da beraberinde getirebilir.