Sınai ve ticari faaliyetler bakımından kritik öneme sahip enerji sektörü ulusal ekonomiler için en önemli gelişmişlik göstergelerinden birisidir. Bu sebeple enerji sektörü her ülke için oldukça stratejik bir öneme sahiptir. Enerji sektörü sadece sınai ve ticari faaliyetler için değil günlük yaşantı için de hayati derecede önemlidir.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hem sanayide hem ticarette hem de günlük hayatta enerjiye duyulan ihtiyaç hızla artmaktadır. Tüm bu gelişmelerin üzerine nüfus artışı da eklendiğinde artan talep hem enerji maliyetini hem de fiyatları olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda enerji sektöründe maliyeti etkileyen en önemli dinamiklerden birisinin lojistik hizmetleri olduğunu ifade edebiliriz. Enerji sektöründe lojistik hizmetlerinin maliyetleri nasıl etkilediğine geçmeden önce sektörü biraz daha yakından inceleyelim.
Teknolojinin gelişmesi farklı kaynakların enerji üretiminde kullanılabilmesine olanak sağlamaktadır. Enerji taşımacılığı bu enerji kaynaklarının elde edilmesinden başlayarak üretildikleri tesislerden tüketicilere transfer edilmesine kadar ki tüm süreçlerde rol oynar. Anlaşılacağı üzere enerji taşımacılığı çağımızın en büyük ihtiyacı olan enerji ihtiyacını hızlı, güvenilir ve düşük maliyetle karşılayabilmede kritik bir rol oynamaktadır.
Enerji lojistiği kaynakların elde edilebilmesi için gerekli makinelerin ve cihazların ilgili bölgeye nakliye edilmesiyle başlar. Elde edilen enerjinin başka bölgelere nakledilmesi ve uygun biçimde depolanması ile de devam eder. Bu döngünün son aşaması ise üretilen enerjinin depolama merkezlerinden tüketiciye minimum zaiyat ve maliyetle ulaştırılmasıdır. Tüm bu süreçlerin aksamaması adına firmalar önceden planlama yapmalı ve olası problemlere karşı yedek planları önceden hazırlamalıdır.
Türkiye son yıllarda Asya ve Avrupa arasında önemli bir enerji koridoru olma yolunda kritik adımlar atıyor. Bu sebeple enerji sektörüne yönelik proje taşımacılığının önemi son zamanlarda daha da artıyor. Sektörde gerçekleştirilen atılımlar neticesinde Türkiye enerji açığını birkaç sene içerisinde kendi kaynaklarıyla kapatabilecek seviyeye gelmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda her geçen gün yeni bir enerji projesi hayata geçiriliyor. Peki enerji sektöründe hizmet veren lojistik firmalarının ne gibi yetkinliklere sahip olmaları gerekiyor? Enerji sektöründe hizmet veren lojistik firmalarının sahip olması gereken iki kritik yetkinlik bulunuyor. Bunlardan ilki enerji tesislerinin ihtiyaç duyduğu ekipmanları proje sahasına zamanında ve hasarsız teslim edebilme yetkinliğidir. İkincisi ise bu sektöre hizmet vermek için yetiştirilmiş işgücüne ve doğru ekipmanlara sahip olmaktır.
Senelik ortalama %10’luk bir pazar büyüme hızına sahip olan proje lojistiği Türkiye’ye önemli miktarlarda döviz girdisi sağlayan iş kollarından birisidir. Bu özelliği sayesinde ülkemizde proje lojistiğine duyulan ilgi de her geçen gün artmaktadır. Türkiye’nin enerji ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılayabilme hedefine yönelik birçok projeyi desteklediğini ifade etmiştik. Bu hedef doğrultusunda çok sayıda doğalgaz, hidroelektrik, termik ve yenilenebilir enerji santrali inşa edilmekte. Proje lojistiği ise bu santrallerin inşası için gerekli inşaat makinelerinin ve malzemelerin taşınmasında rol oynuyor. Ancak enerji sektöründe lojistik hizmetleri bununla sınırlı değil. Enerji santrallerinin inşasından sonra yedek parça gibi standart malzemelerin nakliyesi de yine lojistik firmaları tarafından gerçekleştiriliyor.
Proje lojistiğinin enerji sektöründeki önemini bir doğalgaz santralinin inşasını örnekleyerek açıklamaya çalışalım. Bir doğalgaz santralinin inşası için gerekli olan binlerce metreküplük gaz türbin setlerinin, tonlarca ağırlıkta jeneratörlerin ve türbin kasalarının başarılı bir şekilde nakliyesi proje lojistiği sayesinde mümkün olabilmektedir. Bu araçlar ve ekipmanlar uygun güzergah belirlendikten sonra kara, deniz, nehir ve demiryolları üzerinden öngörülen süre içerisinde proje sahasına transfer edilir.
