Gıda sektörü 2000’li yılların ilk çeyreğine damga vurmuş en avantajlı sektörlerden birisi konumundaydı. Bu durumun 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde de devam etmesi öngörülüyor. Öyle ki yalnızca bir kazanç kapısı olmaktan çok daha fazlasını ifade eden gıda sektörü insanlık için de büyük öneme sahip. Bu yüzden birçok uzmanın da öngördüğü gibi gıda sektörü her sene büyümeye devam ederek işletmeler için karlı bir sektör olma vasfını sürdürecek.
Gıda sektörünün geçmişine bir göz atacak olursak sektörün 1995 senesinde küresel pazardaki payının 680 milyar dolar olduğunu görebiliriz. Buna karşın sektör 2019 senesinde ise 1,5 milyar dolarlık pazar payına ulaşabilmeyi başarmıştır. Gıda sektörünün bu zaman dilimi içerisinde küresel ticaretteki payının ise ortalama %7 ile %8 arasında seyrettiğini ifade edebiliriz.
Türkiye özelinde ise gıda sektörünün durumu şu şekildedir: gıda sektörü 2018 senesindeki imalat sanayii payına göre en büyük ikinci sektör olmayı başarmış; 2019 senesinde ise imalat sanayinde %13,6’lık payıyla ilk sıraya yükselmiştir. Gıda sektörü 2010 senesinde ülkemizdeki pazarda 59 milyar dolardan fazla ciro gerçekleştirmiştir. Bununla birlikte 2014 senesinde 76 milyar dolarlık ciro ile rekor kıran sektörün 2018’deki büyüklüğü ise 61 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Yine 2018 senesi verileri göz önünde bulundurulduğunda sadece gıda sektöründe faaliyet gösteren 50 bine yakın işletmenin bulunduğunu görmekteyiz. Bu işletmelerin %85 kadarı ise mikro girişimlerden oluşmakta.