Beş trilyon dolardan daha yüksek bir gayri safi yurtiçi hasılasına sahip olan ekonomi devi Japonya’nın yıllık ticaret hacmi 1,2 trilyon dolar civarında seyretmektedir. Japonya’nın kişi başına düşen milli geliri ise kırk bin dolar civarındadır. Ülkenin ithalat ve ihracat dengesi her sene istikrarlı bir şekilde dengede seyretmektedir. Yüz yirmi beş milyonu aşan nüfuslu Japonya’nın en büyük ticaret ortakları ise Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Tayland, Avustralya ve Güney Kore’dir. Japonya’nın ithal ettiği ürünler arasında petrol ve petrol ürünleri, yarı iletkenler, tekstil, LNG ve kömür başı çekmektedir. Ülkenin en büyük ihracat kalemleri ise motorlu araçlar, otomotiv parçaları, demir-çelik ürünleri, plastik ürünleri ve enerji üreten mallardır.
Türkiye ve Japonya arasındaki ticari ilişkiler ise büyük ölçüde Japonya’nın lehine seyretmektedir. İki ülke arasındaki ikili ticaret hacmi 2021 verilerine göre dört buçuk milyar dolar civarındadır. Türkiye her sene Japonya’dan dört milyar dolarlık ürün ithal etmekte ve buna karşılık olarak beş yüz milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmektedir. Ülkemizden Japonya’ya ihraç edilen ürünler arasında otomotiv parçaları, balıkçılık ürünleri, gıda, tekstil ve konfeksiyon ürünleri yer almaktadır. Buna karşılık olarak Türkiye Japonya’dan demir-çelik, otomotiv ürünleri, çeşitli kimyasallar, makineler ve cihazlar ithal etmektedir.
Japonya Denizyolu Taşımacılığı
Denizyolu taşımacılığı ticaret ilişkilerinin ortaya çıkmaya başladığı ilk günlerden beri Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi Uzak Doğu ülkelerinde de en önemli taşıma modlarından birisi olmuştur. Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olan Japonya gibi bir ada ülkesi için ise denizyolu lojistiği çok daha kritik ve stratejik bir öneme sahiptir. Japonya'nın ithalat ve ihracat faaliyetleri büyük ölçüde denizyolu üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Türkiye ve Japonya arasındaki ticari faaliyetlere bakıldığında ise, iki ülke arasında çok uzun bir mesafe olmasına rağmen denizyolunun en sık tercih edilen taşıma modu olduğu görülmektedir. İki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin çok büyük bir bölümü denizyolu taşımacılığı aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Kuji, Miyako, Soma, Hitachi ve Kashima gibi limanlarda yüklenen gemiler Hint Okyanusu’nu geçerek Kızıldeniz’e girmekte ve Süveyş Kanalı’nı geçtikten sonra ülkemize varmaktadır. Mersin, İzmir, Bursa, Samsun, İzmit ve İstanbul başta olmak üzere ülkemizin önemli limanlarında boşaltılan yükler yurtiçi taşımacılık servisleri ile ülke içerisine karayolu taşımacılığıyla dağıtılmaktadır. Aynı güzergah ülkemizden Japonya’ya ihraç edilen ürünler için de izlenmektedir.
Japonya Havayolu Taşımacılığı
Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi konumundaki Japonya bir ada ülkesi olarak ticari faaliyetlerinde denizyolu taşımacılığından sonra en çok havayolu taşımacılığını tercih etmektedir. Uluslararası ticarette yer almak ve işlerini büyütmek isteyen firmalar için hızlı ve bir o kadar da güvenli bir sevkiyat imkanı sunan havayolu taşımacılığı Japonya’nın ithalat ve ihracat faaliyetlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye ve Japonya arasında ticari faaliyetler ağırlıklı olarak denizyoluyla gerçekleştirilse de havayolu taşımacılığı Japonya’nın ülkemizden ithal ettiği gıda ürünlerinin sevkiyatında yaygın olarak tercih edilir. Türkiye’nin Japonya’dan ithal ettiği birçok ürünün sevkiyatı da havayolu taşımacılığının sunduğu hızlı, güvenilir ve esnek teslim avantajı ile gerçekleştirilmektedir. İki ülke arasındaki havayolu sevkiyatlarında Japonya’dan Kansai, Tokyo Narita, Chübu Centair, Tokyo Haneda ve Osaka uluslararası havalimanları ile Türkiye’den Esenboğa, İstanbul, İzmir Adnan Menderes ve Sabiha Gökçen havaalanları yaygın olarak tercih edilmektedir. Uçak kargo aracılığıyla sevkiyatları gerçekleştirilecek olan ürünlerin ilgili havalimanlarına nakliyesi ise karayolu üzerinden gerçekleştirilmekte ve varış noktasında yine karayolu taşıma araçları ile ülke içerisine dağıtımları sağlanmaktadır.