2024’ün ilk çeyreğinde havayolu lojistik sektörü, teknolojideki ilerlemeler, stratejik altyapı gelişmeleri ve değişen iş modellerinin etkisiyle önemli dönüşümlere tanıklık etmektedir. Küresel hava taşımacılığı ağının en önemli düğüm noktaları olan ticari havalimanları bu değişimin ön saflarında yer alıyor. Bu havalimanları sadece geçiş noktaları değil, küresel tedarik zincirlerinin verimliliğini artıran sofistike lojistik merkezlerine dönüşüyor.
Leipzig/Halle Havalimanı (LEJ), Almanya
Leipzig/Halle Havalimanı, özellikle 2024 yılının ilk çeyreğinde Avrupa lojistik sektöründe lider bir konuma yükselmiştir. Avrupa’nın kalbindeki stratejik konumuyla tanınan LEJ, kargo elleçleme kapasitesini önemli ölçüde artırmak için 7/24 faaliyetlerini sürdürmektedir. Havalimanı, kısmen geniş kargo terminalleri ve Avrupa hava sahasının yoğun bir şekilde düzenlendiği bir ortamda benzersiz bir avantaj olan gece uçuş yasağının olmaması sayesinde hava kargo hacimlerinde kayda değer bir artış gördü.
Havalimanının yakın zamanda gerçekleştirdiği kapsamlı genişletmeler arasında, operasyonları kolaylaştıran ve yük taşıyıcıları için geri dönüş sürelerini kısaltan son model lojistik tesislerin ve otomatik kargo işleme sistemlerinin eklenmesi de yer alıyor. Ayrıca Leipzig/Halle, hassas ürünler için gerekli olan sıcaklık kontrollü depolar gibi özel depolama çözümleri sunarak e-ticaret devleri ve ilaç şirketleri için önemli bir merkez haline gelmiştir. Gerçek zamanlı takip için gelişmiş BT sistemlerinin entegrasyonu ve çok modlu taşımacılık bağlantılarının geliştirilmesi, önemli bir lojistik merkezi olarak rolünü daha da artırmaktadır.
Incheon Uluslararası Havalimanı (ICN), Güney Kore
Incheon Uluslararası Havalimanı, lojistik alanındaki yenilikçi yaklaşımıyla Asya hava taşımacılığı pazarında ölçütleri belirlemeye devam ediyor. Dünyanın en yoğun kargo havalimanlarından biri olan ICN, operasyonel verimliliği ve kapasiteyi artırmak için teknolojiyi benimsemiştir. Havalimanının otomasyona olan bağlılığı, kargo elleçleme süreçlerinde otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV’ler) ve robotik süreç otomasyonu (RPA) kullanmasından anlaşılmaktadır; bu da doğruluk veya güvenlikten ödün vermeden iş hacmini önemli ölçüde artırmıştır.
ICN’nin kargo işleme için gelişmiş dijital sistemlerle donatılmış lojistik kompleksi, diğer havalimanları için bir model haline gelmiştir. Havalimanının stratejik konumu ve sürdürülebilir uygulamalarla çevresel etkiyi azaltmaya odaklanması, onu uluslararası nakliye firmaları için tercih edilen bir seçenek haline getirmektedir. Incheon’un Asya’daki başlıca üretim merkezleriyle bağlantıyı geliştirme çabaları ve büyük boyutlu kargolar da dahil olmak üzere büyük hacimli yükleri elleçleyebilen sağlam altyapısı, önde gelen bir lojistik havalimanı olarak konumunu daha da sağlamlaştırmaktadır.
Dubai World Central (DWC), BAE
Dubai World Central ya da Al Maktoum International, özellikle Orta Doğu’da önde gelen bir küresel lojistik merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Havalimanının tasarımı ve işletimi, geniş kargo apronları ve özel yük gemisi hizmetleri ile kargo operatörlerinin kapsamlı ihtiyaçlarını karşılamak üzere titizlikle planlanmıştır. DWC’nin stratejik konumu, Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görerek kıtalararası lojistik operasyonlarının verimli bir şekilde yürütülmesini kolaylaştırmaktadır.
Havalimanının 2024 yılındaki büyümesi, geniş kargo tesislerine ve gelen ve giden gönderilerin işlem sürelerini büyük ölçüde kısaltan gümrük hizmetlerinin sorunsuz entegrasyonuna bağlanıyor. DWC’yi doğrudan Jebel Ali Limanı’na bağlayan Dubai Lojistik Koridoru’nun geliştirilmesi, birçok işletme için tedarik zincirini önemli ölçüde kısaltan benzersiz bir denizden havaya kargo rotası oluşturmaktadır. Ayrıca, DWC’nin bozulabilir ürünlerden lüks ürünlere kadar çeşitli mal türleri için özel kargo bölgeleri geliştirmeye odaklanması, farklı pazar ihtiyaçlarını karşılayan özel lojistik çözümleri sağlamaktadır.