Pazarlamada Yapay Zeka Devrimi

Yapay zeka kabiliyeti ve uygulama alanının artması, pazarlamanın geleneksel tanımının ve uygulama alanlarının da yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor. Yapılan bir araştırmaya göre pazarlamacıların yüzde 80’i yapay zekanın pazarlama sektörünü kökten değiştireceğine inanıyor.

Yapay zeka, bir makineye algılama, muhakeme etme ve öğrenme gibi bilişsel işlevleri gerçekleştirme yeteneği sağlayan güçlü bir teknoloji olarak tanımlanıyor. Değişen tüketici alışkanlıkları, teknolojinin gelişimi ve hizmet kalitesi gibi unsurlar yapay zekânın önemini gün geçtikçe artırıyor. Haliyle pazarlamacılar için veriye dayalı ve tekrar eden görevleri akıllıca otomatikleştirerek maliyetleri azaltabileceği ve geniş ölçekte tahminler yapma becerilerini geliştirerek geliri yükseltebileceği öngörülüyor.

İstatistikler COVID-19’un firmalar genelinde yapay zeka destekli dijital dönüşümü hızlandırdığını işaret ediyor. Gartner’in 2021’de gerçekleştirdiği bir çalışma, yapay zeka projelerinin dünya çapında 2,9 trilyon dolarlık iş değeri ve 6,2 milyar saatlik çalışan üretkenliği yaratacağını gözler önüne seriyor. McKinsey, pazarlama ve satış üzerinde yapay zeka ve diğer analitiklerin yıllık 5,9 trilyon dolara kadar etki edeceğini tahmin ediyor.

Yine McKinsey’nin gerçekleştirdiği bir ankete katılan yaklaşık 2 bin 400 yönetici, pandemi nedeniyle yapay zekâyı daha çok benimsediğini dile getiriyor. Özel kuruluşlara dünya çapında sektör odaklı denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan PwC’nin araştırmaları, 2030’a kadar küresel GSYİH’da tahmini yüzde 14’lük bir artışla yapay zekâdan gerçek anlamda küresel bir etki görülebileceğini, hem artan üretkenlik hem de artan tüketim sayesinde dünya ekonomisine toplam 15,7 trilyon dolar katkı sağlayabileceğini ortaya koyuyor. ABD merkezli araştırma şirketi IDC de CRM’de yapay zekâdan alınabilecek verimliliklerin 800 binden fazla net yeni işe yol açabileceğini belirtiyor.

Pazarlamada Yapay Zeka Uygulama Biçimleri

Yapay zeka, işletmelerin sunduğu ürün ve hizmetlerle ilgili bilgileri, potansiyel tüketicilerin ihtiyaç duydukları bilgilerle en etkili şekilde eşleştirilmesine olanak tanıyor. Örneğin; yapay zeka yardımı ile Facebook’ta görüntülerdeki yüzlerin tanınması ve kullanıcıların etiketlenebilmesi sağlanmış, Siri’nin kullanıcı sesini anlayarak buna göre hareket edebilmesi gerçekleştirilmiş ve Tesla’nın kendi kendine gidebilen otomobiller geliştirebilmesi sağlanmış durumda. Ayrıca yapay zekanın pazarlama alanındaki uygulamaları, günümüzde markaların uygulayabileceği modern yazılım ve hizmetlere ek olarak hızla gelişiyor. Bir başka deyişle, bu teknolojinin uygulanması ile pazarlama potansiyelinin çeşitli formatlarında ortaya çıktığını görmek ve bazı öngörüler elde etmek mümkün.

Hiper Kişiselleştirme

Tüketicilerin, bilinçli kararlar verebilmek için aktif olarak bilgi arayışında oldukları bu gelişmiş tüketim çağında, tüketici davranışları, yoğun olarak yine tüketiciler tarafından oluşturulan içeriklerden etkileniyor. Bu noktada, tüketici davranışlarını etkileyebilmek için hiper kişiselleştirme kavramı karşımıza çıkıyor. Hiper kişiselleştirme, her bir kullanıcıya daha alakalı içerik, ürün, hizmet bilgileri sağlamak için yapay zeka tekniklerinden ve gerçek zamanlı verilerden faydalanıyor ve böylelikle kişiselleştirilmiş pazarlama çalışmalarını daha ileri bir seviyeye taşıyor.

Hiper kişiselleştirme örnekleri arasında karşımıza Spotify ve Netflix gibi markalar çıkıyor. Bu platformlarda kullanıcıların önceki faaliyetleri göz önünde bulundurularak beğenebileceği seçenekler yapay zeka ve makine öğrenmesi desteği ile oluşturulan algoritmalar ile karşısına çıkarılıyor. Böylelikle kullanıcılar, beğenebilecekleri içeriklere daha kolay ulaşabiliyor.

Daha Derin Öngörüler Elde Edebilme

Yapay zekâ, verileri izleme ve entegre etme konusunda işletmelere oldukça önemli fırsatlar sunuyor. Müşteri segmentasyonunun, makro ve mikro düzeylerde tüketici davranışlarına ilişkin derin bilgilerin elde edilmesinde önemli bir rol oynuyor. Dolayısıyla işletmeler, tüketiciler hakkında kapsamlı bilgiler elde edebildiği için, sunmuş oldukları pazarlama mesajları da kişiselleştirilebiliyor, bu durum da geri dönüşlerde başarı elde edilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca daha derin öngörülerin elde edilmesi, direkt pazarlama çalışmalarının gerçekleştirilmesini sağlayarak, tüketiciler ile uzun soluklu ilişkiler kurulmasında yardımcı olabiliyor.

Chatbot’lar ile Daha Kolay Erişilebilirlik

Chatbot’lar, kullanıcıların metin veya ses aracılığıyla karşılıklı sohbet gerçekleştirdiği yapay zeka tabanlı yazılımlar olarak tanımlanıyor. Haliyle kullanıcıya karşı tarafta bir insan olduğunun hissini oluştuyor. Yapay zeka temelli chatbotlar, dijital pazarlama çalışmalarında müşterileri karşılayan, onlarla diyalog kuran ve davranışlarıyla kurum kültürünü temsil eden bir mağaza personeli gibi konumlanıyor. Aspect Software’in gerçekleştirdiği bir araştırma, tüketicilerin üçte ikisinin müşteri hizmetleri temsilcisiyle etkileşim kurmak zorunda olmadıklarında kendilerini daha iyi hissettiklerini ve tüketicilerin yarısının mesajlaşma yoluyla müşteri hizmetleri etkileşimlerini gerçekleştirmeyi tercih ettiklerini ortaya koyuyor.

Yeniden Hedefleme

Makine öğrenimi ile yakından bağlantılı dijital bir reklam biçimi olarak da görülen yeniden hedefleme, ürün ve hizmetler ile daha önceden ilgilenmiş, ilgi duyduğunu etkileşim kurarak belli etmiş kitleye erişilmesini sağlıyor. Tarayıcı çerezleri gibi üçüncü taraf veriler ve birinci taraf veriler aracılığı ile kullanıcı hakkında izlenen bilgilere (görüntüleme geçmişi, yakın zamanda satın alınan ürünler, diğer davranışlar) en uygun reklam satın almasının gerçekleştirilmesini sağlamada önemli bir rol oynuyor. Yeniden hedefleme ile genellikle müşterilere daha alakalı mesajlar sunmak için kişiselleştirme süreçlerinden faydalanılıyor. Haliyle bu durum da geleneksel çevrimiçi reklamlara nazaran yeniden hedefleme çalışması yapılan reklamlarda daha yüksek tıklama oranları sağlanmasına yardımcı oluyor.

Sosyal Medya Gözlemleme

Sosyal medya platformlarının işletmelerin pazarlama çalışmalarında gerek tüketici yönelim verilerini elde etmeleri gerekse aktif dijital pazarlama çalışmalarını gerçekleştirebilmeleri adına önemli bir platform olduğu yadsınamaz bir gerçek. Yapay zeka kavramı, markaların sosyal medyadaki pazarlama çalışmalarını oluşturma ve yönetme biçimlerini dönüştürme potansiyeline sahip ve aslına bakarsanız en popüler sosyal ağların önemli bir bileşeni olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Facebook, fotoğraftaki yüz tanımadan, reklamları uygun kullanıcılara hedeflemeye kadar pek çok çalışma için gelişmiş makine öğrenimi teknikleri kullanırken, Instagram görselleri tanımlamak için yapay zekâdan faydalanıyor. LinkedIn, kişilere uygun iş önerileri sunmak, bağlantı kurmak isteyebileceğiniz kişileri önermek ve yayın akışına uyumlu içerikler sunmak için yapay zeka kullanıyor.

Yüz Tanıma ile Etkileşimli Pazarlama

İnsanların biyolojik özelliklerini izlemek, pazarlamacılar için de ilginç olanaklar sunuyor. Bu teknolojiler, günümüzde çoğunlukla güvenlik alanlarında kullanılmasına rağmen, pazarlamacıların müşterileri tanımlamasına ve daha kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmasına yardımcı olabiliyor.

Expedia’nın 2016 yılında gerçekleştirdiği “Discover Your Aloha” (Aloha’nızı Keşfedin) kampanyası, yüz tanıma kullanarak gerçekleştirilen etkileşimli pazarlama çalışmalarının iyi bir örneği. Zira bu kampanya kapsamında, web kamerası açık olan kullanıcılara Hawaii’nin farklı kısımları izletilirken; yüz tanıma teknolojisi ile Hawaii görüntülerini izleyen kullanıcıların, özellikle hangi kısımlarda daha olumlu tepki verdikleri, hangi bölümleri daha çok beğendikleri tespit edildi. Bu işlem sonrasında da en olumlu tepki verdikleri bölge için, indirim kuponu vb. promosyon seçenekleri sunuldu.

Pazarlamada Kullanılan Yapay Zeka Platformları

Gartner araştırmalarına göre pazarlama yöneticilerinin yüzde 61’i doğru mesajı doğru kanalda doğru zamanda sunmak için, yapay zekânın işlerini büyük ölçüde etkileyeceğini düşünüyor. Farklı sektörlerdeki lider markalar, PR ve pazarlama çalışmalarını hızlı bir şekilde analiz etmek, ölçümlemek ve bu değerlendirmeler ışığında yeni taktikler üretmek adına şimdi bahsedeceğimiz bu uygulamalardan destek alıyor.

Yapay Zekanın Pazarlama Alanındaki Avantajları

• Gelir artışını hızlandırır,
• Geniş ölçekte kişiselleştirilmiş tüketici deneyimleri yaratır,
• Maliyetleri düşürürken, kampanyalarda daha yüksek yatırım getirisi oluşturur,
• Pazarlama verilerinden daha eyleme dönüştürülebilir iç görüler elde eder,
• Tüketici ihtiyaçlarını ve davranışlarını daha doğru bir şekilde tahmin eder,
• Tekrarlayan, veri odaklı görevlere harcanan zamanı azaltır,
• Satış döngüsünü kısaltır,
• Pazarlama teknolojilerinden daha fazla değer elde edilmesini sağlar,
• Pazarlamacılar, işletmeleri ve kendileri için önemli ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı yaratma fırsatına sahip olur.