Türkiye’nin Dünya Lojistik Ligindeki Yeri

Dünya üzerinde karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu ve uygunluğuna göre kombine taşımacılık imkanlarının olduğu, depolama ve ulaştırma hizmetlerinin birlikte sunulduğu lojistik merkezler, gün geçtikçe önem kazanmaktadır.Türkiye, sahip olduğu jeopolitik konumu ve tarihsel bağlantıları ile dünya lojistiğinde bir köprü ve aktör olma gücüne sahiptir. 

2025’te Türkiye’yi Nasıl Bir Dış Ticaret Bekliyor?

Dünya ekonomisi hızla değişirken, Türkiye’nin dış ticareti de küresel gelişmelere ayak uydurmak zorunda. Hem teknolojik dönüşümler hem de küresel ticaret politikalarındaki değişimler, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin dış ticaret profilini şekillendirecek. 

Küresel Ticaret Trendleri ve Türkiye

2025’e doğru ilerlerken, küresel ticarette birkaç temel trendin etkisinin görülmesi öngörülüyor. Bunlardan ilki, dijitalleşme ve e-ticaret. COVID-19 pandemisiyle hızlanan dijital dönüşüm, ticaretin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Türkiye de bu değişime ayak uydurmak zorunda. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) uluslararası pazarlara açılması için dijital platformlar büyük bir fırsat sunuyor. 2025 yılında Türkiye, e-ticaret ve dijital platformları daha aktif kullanarak ihracatını artırabilir.

Bir diğer önemli trend ise yeşil ticaret. Avrupa Birliği’nin 2023 yılında yürürlüğe koyduğu Yeşil Mutabakat ve karbon ayak izi ile ilgili düzenlemeler, Türkiye’nin en önemli ticaret partneri olan Avrupa ile olan ilişkilerini doğrudan etkileyebilir. Türkiye’nin 2025 yılına kadar sürdürülebilir üretim ve ihracat süreçlerine geçiş yapması, dış ticaretinde rekabet avantajı sağlayabilir.

 Türkiye’nin İhracat Beklentileri

2025 yılında Türkiye’nin dış ticaret hedefleri arasında ihracatını çeşitlendirme ve yüksek katma değerli ürünlere yönelme bulunuyor. Geleneksel ihracat ürünleri olan tekstil, otomotiv ve gıda gibi sektörlerdeki payını koruyacak olan Türkiye, aynı zamanda teknoloji, savunma sanayi ve yenilenebilir enerji alanlarına da odaklanacak. Özellikle savunma sanayisindeki hızlı büyüme ve yerli üretim, Türkiye’nin bu alandaki ihracatını 2025’te daha da artırabilir.

Diğer yandan, tarım ve gıda ihracatı da Türkiye için önemli bir potansiyele sahip. Küresel nüfusun artması ve gıda güvenliği konusundaki endişeler, Türkiye’nin bu alandaki ihracatını büyütmesi için bir fırsat yaratıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, sürdürülebilir ve çevre dostu üretim süreçlerine geçiş yapmanın kaçınılmaz olduğu.

Fırsatlar

2025’e giderken Türkiye’nin dış ticaretinde karşılaşabileceği bazı zorluklar da bulunuyor. İlk olarak, küresel ticaret savaşları ve ekonomik belirsizlikler, Türkiye’nin bazı ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerini zorlaştırabilir. Özellikle ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının dolaylı etkileri, Türkiye’nin Asya pazarındaki fırsatlarını kısıtlayabilir.

Öte yandan, Avrupa Birliği ile olan gümrük birliği ve ticaret anlaşmaları da yeniden şekillenebilir. Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri, Yeşil Mutabakat ve diğer ticaret politikaları çerçevesinde yeniden ele alınırken, 2025 yılına kadar Türkiye’nin bu pazardaki konumunu güçlendirmek için sürdürülebilir adımlar atması gerekecek.

Ancak bu zorlukların yanında birçok fırsat da bulunuyor. Türkiye’nin coğrafi konumu, Asya ve Avrupa arasındaki köprü rolü sayesinde lojistik ve nakliye avantajını korumasını sağlayacak. Ayrıca, Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) sayesinde Türkiye’nin yeni pazarlara açılması, 2025’te dış ticaretini daha da güçlendirebilir.

Türkiye’nin 2025’te sunduğu fırsatlardan biri de Kalkınma Yolu Projesi. Dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacminin var olan düzende yeni yollar araması ticaretin bir Global ticaretin alternatif kanallar ihtiyacına yönelik geliştirilen bir proje olan Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin ticari olarak önümüzdeki dönemlerde canlanabileceğini kanıtlamaktadır.

Irak’ın Basra kentinden başlayarak Türkiye’nin güneyine, oradan da Avrupa’ya uzanan bir lojistik koridoru oluşturmayı hedefleyen bu altyapı projesi, ülkemiz için Yeni İpek Yolu yaklaşımını barındırıyor. Ülkemizin stratejik konumunu güçlendirecek “Kalkınma Yolu Projesi”, artık Irak’tan Londra’ya kadar kara ve demiryolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayabileceğimizi ifade ediyor.