5G, mobil pazarı yükseltmek için başlatılmış olsa da yarattığı vaatlerin genişliği ticaret savaşlarının en ateşli alanlarından birinin başlamasına neden oldu. 5G’nin gelecek 10 yıl içinde akıllı şehirler, insansız hava araçları, otonom bağlantılı araçlar, lojistik ve hassas tarım gibi birçok başlığı daha etkin hale getirmesi bekleniyor.

5G günlük hayatlarımız kadar, iş hayatında ve endüstriyel dünyada da büyük değişimlere start verecek. Bundan önceki jenerasyon olan 4G LTE dijital ekonomide yeni bir çağa başlangıç yaptırırken, 5G de makineden makineye (M2M) iletişimleri destekleme yeteneği göz önüne alındığında, benzer şekilde dönüştürücü olacak.

Ağ operatörleri, 5G sayesinde özellikle endüstri ile IoT (nesnelerin interneti) fırsatlarından daha geniş bir yelpazede yararlanma şansı bulacak. Ericsson’un yaptığı araştırmaya göre, 5G’nin sağladığı işletmeler arası (B2B) etkileşim, benzersiz bir büyüme fırsatı sunuyor ve 2030’da ağ operatörleri için 700 milyar dolarlık bir pazar imkanı vadediyor.

5G, mobil pazarı yükseltmek için başlatılmış olsa da yarattığı vaatlerin genişliği ticaret savaşlarının en ateşli alanlarından birinin başlamasına neden oldu. 5G’nin gelecek 10 yıl içinde otonom fabrikalar, akıllı şehirler, insansız hava araçları, otonom bağlantılı araçlar, uzaktan sağlık, kamu gözetimi ve güvenliği ile hassas tarım gibi birçok başlığı daha etkin hale getirmesi bekleniyor. Ericsson, bu otomasyon pazarının 2030 yılına kadar 107 milyar dolar üreteceğini tahmin ediyor ve dünya genelinde gelecek 10 yıl içinde 89 milyar dolarlık bağlı araçlar oluşmasını bekliyor. Artan IoT cihazı sayısı, 5G’nin etkinliğinin artması anlamına geliyor. 5G; ağ dilimleme, gelişmiş spektrum verimliliği ve daha iyi güç yönetimi sayesinde bu cihazlar için bağlantıyı daha da artıracak. Sonuç olarak, işletmeler, mümkün olandan daha düşük gecikme süresiyle, daha iyi yönetilecek. Tedarik zinciri boyunca malları gerçek zamanlı olarak izleyebilecek ve ürünleri perakende rafından eve kadar takip edebilecek.

Ericsson, yaptığı araştırmalara dayanarak; dünya genelinde gelecek 10 yıl içinde 89 milyar dolarlık bağlı araçlar oluşmasını bekliyor.

5G’nin tüm sektörleri ve yaşamı değiştirmeye yetecek gücü, küresel liderlik tanımına da katkı sağlıyor. Dolayısıyla bu alanda küresel bir yarış yaşanıyor. Kızışan yarış ile beraber, dijital altyapıya yatırımların aciliyeti de arttı. Qualcomm, küresel 5G değer zincirinin 2035 yılına kadar 3,5 trilyon dolar olacağını tahmin ediyor ve buna “5G destekli” büyümede 12,3 trilyon dolar daha eklenmesi gerektiğini belirtiyor.

5G’nin hızlı ve geniş ölçekli konuşlandırılması, ülkelerin yalnızca küresel ve teknolojik üstünlük yakalamasına yardımcı olmakla kalmayacak, ulusal hedeflerin gerçekleşmesine de katkı sunacak. 5G, ülke ekonomisinin dördüncü sanayi devrimine (Endüstri 4.0) geçişini destekleyecek. Daha güçlü, daha yenilikçi ve daha rekabetçi bir iş ortamını teşvik edecek; bu da sürdürülebilir ve yüksek ücretli işleri destekleyecek. Son olarak, yetersiz hizmet alan bölgelerde hem yerel topluluklara hem de özel sektöre fayda sağlayacak şekilde daha fazla erişim imkanı sunacak.

Başta Asya olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki büyük ekonomiler, 5G ağları geliştirmek için agresif bir şekilde çalışıyor. Çin hükümeti, “Made in China 2025” girişimi de dahil olmak üzere, dijital ekonomisini güçlendirmeye yönelik kapsamlı çabası doğrultusunda 5G’yi aktif bir şekilde zorluyor. Avustralya, Birleşik Krallık ve diğerleri de önümüzdeki aylarda/ yıllarda 5G ağlarını test edecek. ABD’nin Kablosuz Ağlar Derneği (CTIA), ülkedeki telekom şirketlerinin fiber optik kablolar, küçük hücreler ve diğer 5G ağ altyapısı dahil olmak üzere 5G teknolojisine 275 milyar dolar yatırım yapacağını tahmin ediyor. Tüm büyük Amerika Telekom şirketleri düzinelerce şehirde 5G denemeleri yapıyor.

5G, Lojistiğin Kodlarını Değiştirecek

5G ile beraber yalnızca insanlar değil, küçükten büyüğe her şey birbiri ile iletişim halinde olacak. Kullanılacak iletişim altyapısı sayesinde tüm dikey sektörlerde inovasyonu tetikleyerek, verimlilik, sürdürülebilirlik, refah, sosyal hayat gibi pek çok alanda dönüşümlerin güçlenmesinde ciddi bir rol oynayacak. 5G, LTE’nin evrimi ile elde edilenleri tamamlayacak ve üzerine eklediği yeni yeteneklerle tüm dünyayı ve tüm nesneleri birbirleriyle kopmayacak bir iletişim ve iş birliğinin içine sokacak.

5G’nin sahip olduğu ultra güvenilir hızlı iletişim, büyük makine tipi iletişim, yüksek veri hızı ve veri kapasitesi, enerji ve maliyet verimliliği gibi faktörlerin özellikle, enerji, otomotiv, lojistik ve ulaşım, sağlık, çevre ve tarım, medya ve eğlence sektörlerinde önemli değişimleri başlatması bekleniyor.

5G, sahip olduğu hız sayesinde aynı anda pek çok verinin daha hızlı aktarılmasını sağlayarak, tedarik ve lojistik sektörünün kodlarını da değiştirecek. Son yıllarda lojistik sektöründe faaliyet gösteren birçok firma, gönderi takibi noktasında GPS ve kablosuz bağlantı sistemleri gibi IoT cihazlarını kullansa da 5G, sektörün tüm iş süreçlerini daha ileri boyuta taşıyacak bir kapasiteye sahip.

5G’nin, önümüzdeki birkaç yıl içinde daha fazla pazar içinde kullanılabilir hale gelmesiyle, dünya çapında tedarik zincirinde devrim yaratması bekleniyor. Research and Markets’in Global 5G Piyasa tahmini raporuna göre, sektör 2028 yılında, 827 milyar dolara yükselecek ve bu tahmini dönemde en hızlı büyüme enerji ve kamu hizmetlerinde (%130) yaşanacak. Penetrasyon oranı en yüksek diğer iki sektörün ise otomotiv ve lojistik olacağı düşünülüyor. İki segmentin 5G alanında sırasıyla yüzde 120 ile yüzde 118,7’lik bir büyüme yakalaması bekleniyor.

500 Milyon: 2022 yılında dünya genelinde beklenen kullanıcı sayısı.

Veri hızının katlanarak artması ve gecikmelerin azalması, bu dönüşümü desteklemek için daha duyarlı bir ağa yol açarken, aynı zamanda lojistik tedarik zinciri boyunca daha fazla İnternet özellikli akıllı cihazın entegre edilmesinin önünü açacak. Bu, lojistik süreçlerini daha hızlı, daha güvenli ve daha güvenilir hale getirecek.

5G teknolojisine sahip algılayıcılar, depolardaki stok takibini oldukça kolaylaştıracak. Ayrıca insandan yapay zekaya geçen planlama süreçleri de ürün tedarik noktasında işlerin daha kontrollü işlemesini sağlayacak. 5G’nin lojistik sektörüne sunacağı en büyük kolaylığın ise teslimat süresi ve ürün takibi noktasında olacağı düşünülüyor. Bu gelişmiş teknoloji sayesinde sevkiyatı yapılan ürünlerin nerede olduğuyla ilgili bilgilere anbean ulaşılabileceği gibi, haftaları hatta bazen ayları bulabilen bekleme süreleri ciddi oranda kısalacak.

5G’nin sağladığı akıllı tedarik yöntemi sayesinde; taşıma ya da depolama sırasında ürünlere doğrudan etkisi olabilecek sıcaklık, nem ve basınç gibi dış etkenler kontrol altına alınabilecek. Lojistik sektöründe her şeyin dijital sistemlerle ilerlemeye başlaması, iş süreçlerindeki kayıpları ve yanlışlıkları en aza indireceğinden maliyetler de en aza inmiş olacak. Lojistik sektörünün tedarik zincirindeki yönetimini ve otomasyonunu geliştirmesi için ise; sensörler, iletişim cihazları, bulut bilgi işlem ağları ve veri analitiği motorlarını sisteme entegre ederek, etkin bir şekilde kullanması gerekiyor.

5G’nin Lojistiğe Sağlayacağı 5 Fayda

1. Dijitalleştirilmiş lojistik: 5G’nin en fazla tetikleyeceği alan IoT olacak. Bağlantılı cihazlar, kullanımını katalize edecek ve lojistikte yeni kullanımlar için fırsatlar yaratacak. IoT’nin 5G ile beraber lojistikte 1,9 trilyonluk bir pazar yaratması bekleniyor.
   
   
2. Tedarik zinciri riskini azaltma: Moor Insights & Strategy tarafından yapılan araştırmaya göre, lojistik sağlayıcılarının yaklaşık yüzde 90’ı, tedarik zinciri görünürlüğünün eksikliğinin sektördeki en büyük zorluklardan biri olduğunu düşünüyor. DHL’nin Logistics Trend Radar raporuna göre 5G’nin çok çeşitli düşük enerjili faydaları, paketler ve cihazlar için küresel olarak kullanılabilen yeni izleme ve durum izleme yeteneklerinin yolunu açacak.
   
   
3. Otonom kamyonlar: 5G verilerinin 4G’den farkı, veriyi 50 kat daha hızlı iletebilmesi. Otonom bir kamyonun karar vermesi ne kadar az zaman alırsa, yollar ve teslimatlar o kadar güvenilir olur. Ericsson, Einride ve Telia otonom ve 5G ile çalışan bir kamyon için bir araya geldi.
   
   
4. Daha hızlı ve daha güvenli liman operasyonları: Akıllı insansız kara araçları, kontrollü alanlara erişebilmek için kargo envanter bilgilerini yayınlamanın yanı sıra otomatik olarak yükleme ve boşaltma yapabilirler.
   
   
5. Artırılmış gerçeklik: lojistikte kullanılan gelişmiş AR uygulamaları, 5G ağında desteklenirse önemli ölçüde geliştirilecektir. Hata olasılığını azaltıp, depo işlemlerini yöneten personelin verimliliğini artıracak.

Türkiye 2021’de 5G’ye Geçişi Planlıyor

Türkiye’nin çalışmalarına seneler evvel başladığı 5G’de temel hedefi, bu teknolojiye yerli ve milli bir giriş yapmak. Geniş bant iletişim altyapısına Ulak gibi yerli ve milli firmalarla global ölçekte çözümler sunan Türkiye, 4,5G’de yüzde 23 oranında yakaladığı yerlilik oranını 5G’de yüzde 50’ye çıkarma hedefinde. 5G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle alakalı geniş kapsamlı çalışmalar yürüten Türkiye, 2021 senesinde Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) öncülüğünde dünya il eş zamanlı bu teknolojiyi kullanmaya başlamayı planlıyor. Bu kapsamda BTK tarafından, 130’dan fazla yerli üreticinin bir araya gelmesi ile hayata geçirilen “Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi”, 5G teknolojilere geçişte mobil işletmecilerin ihtiyaç duyacağı donanım ve yazılımları üretmek için çalışıyor. Firmaların yürüttüğü ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Uçtan Uça Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi” ile 5G baz istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G İş-Destek (OSS) yazılımları, 5G sanallaştırma platformu gibi kritik şebeke donanım ve yazılımları geliştirilmesi hedefleniyor.