Kadınların Sektördeki Varlığını Artırmaları için Farkındalık Yaratıyoruz

WISTA Türkiye (Uluslararası Deniz Ticareti ile İştigal Eden Kadınlar Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı Selek, seminerler ve toplantılar düzenleyerek, kadınların denizcilik sektöründeki varlığını hatırlattıklarını, hem gemide hem karada kadınlara güvenli bir çalışma ortamı sunulması için de her türlü desteği verdiklerinin altını çizdiği röportajıyla Argemonia’nın 22. Sayısına konuk oldu.

Denizcilik sektöründe çalışan kadınların günlük problemlerini, tecrübe ve fikirlerini dayanışma sağlamak amacı ile paylaşabilecekleri bir alan yaratmaya imkân tanımayı amaçlayan WISTA Türkiye, denizcilik fakülte ve yüksek okullarında okuyan kız öğrencilere burs imkânı sağlıyor. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nazlı Selek ile sektörünün 2022 karnesini, pandemi sürecinin şirketler arasındaki ilişkilere ve ticarete yansımalarını konuştuk.

Röportajımıza güncel bir haber ile başlamak istiyorum. WISTA’nın yönetim kuruluna seçildiniz. Bu Türk denizciliği ve WISTA Türkiye için ne ifade ediyor?

WISTA Türkiye’nin başkanı olarak WISTA International yönetim kuruluna seçilmek benim için büyük mutluluk oldu. Türk denizciliği için, öncelikle ülkemizin adını uluslararası alanda da duyurmaya vesile olacak olması açısından çok önemsediğim bir adım. Ayrıca WISTA Türkiye açısından da kuruluşumuzdan bu yana gerçekleştirdiğimiz projelerle, uluslararası toplantılara katılımımızla, özenle, azimle ve çalışarak sesimizi duyurabildiğimizi düşünüyorum. Bu farkındalığın sağlanmasında, benden önceki WISTA Türkiye başkanları olan Nuvara Uslu Erdönmez ile Halime Can’ın katkılarını da unutmamak gerekiyor.

Seçim süreci nasıl işliyor? Aday gösterilme ve oy kullanım süreciyle ilgili bilgi verebilir misiniz?

WISTA International yönetim kurulu üyesi olan yedi üyenin her birinin ikişer yıllık görev süreleri var. Bu süre dolduğu zaman tekrar aday olabiliyorlar ve en fazla altı yıl, yani üç dönem yönetim kurulu üyeliği yapabiliyorlar. Daha sonra aday olmaları mümkün olmuyor. Her sene, görev süresi olan iki yılı dolduran yönetim kurulu üye veya üyelerinin yerleri için seçim yapılacağı duyuruluyor. Bu prosedürü yürüten bir aday komitesi var. Adaylar, kendi ülkelerinin yönetim kurulları tarafından sunuluyor.

Belirli kriterler var, WISTA’ya belirli bir süreden beri üye olmak, Genel Kurullara belirli sayıda katılmış olmak gibi. Bu kriterlere uyan adaylarla komite birer görüşme gerçekleştiriyor ve yönetim kurulu üyeliğinin gerektirdiği özellikleri, iş yükünü anlatıyor. Bu görevleri yerine getirebileceğini ileten adayları açıklıyor ve bu adaylar, genel kurulda üçer dakikalık bir konuşma yapıyorlar. Daha sonra her ülke yönetim kurulu, birer oy hakkını kullanarak, seçim yapıyor. En yüksek oyu alan aday yönetim kurulu üyesi oluyor.

WISTA yapısını ele aldığımızda ve WISTA Türkiye’yi diğer ülkelerdeki WISTA’lar ile kıyasladığımızda Türkiye’yi farklı kılan özellikleri bulunuyor mu?

WISTA Türkiye, yapı olarak diğer ülkelerden çok da farklı değil. Aslında her ülkenin WISTA yerel derneği, kendi kültürel, sektörel ve bölgesel özelliklerini taşıyor. Biz, Yunanistan ve Kıbrıs WISTA derneklerine çok benziyoruz. Sektörün her kesimini temsil ediyoruz, herkese eşit ve adil uzaklıkta bir derneğiz. Bizim tüm ülkelerin WISTA’larından farklı kılan tek özelliğimiz, sosyal yardım projesi olarak yıllardır yürüttüğümüz, denizcilik sektöründe okuyan kız öğrencilerine sağladığımız burs imkânı. Bu projeyi yıllardır başarıyla sürdürüyoruz ve bu şekilde sürdürülebilir bir sosyal yardım projesi olan başka bir WISTA yok.

Kadınların sektörde daha çok yer almaları adına, WISTA Türkiye olarak neler yapıyorsunuz?

Öncelikle, her ortamda ve her koşulda, WISTA olarak varlığımızı göstererek, sektörel toplantılara katılarak, seminerler ve toplantılar düzenleyerek, kadınların sektördeki varlığını hatırlatıyoruz. Bizi gören zaten kadın denizcileri de hemen fark ediyor ve hatırlıyor. Bizim sadece gemide çalışan kadınlardan değil, karada çalışan kadınlardan da çok üyemiz var. Dolayısıyla, biz kadınların sektörün her alanında varlığını artırmaları açısından farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.

Üyelerimiz, kendi kurumlarında bu bilinci yerleştiriyor, üniversitelere giderek konuşmalar yapıyoruz. Öğrencileri destekliyoruz ve ayrıca gemide kadın istihdamının desteklenmesi ve hem gemide hem karada kadınlara güvenli bir çalışma ortamı sunulması için de her türlü desteği veriyoruz.

Sektörün her kesimini temsil ediyoruz, herkese eşit ve adil uzaklıkta bir derneğiz.

Denizcilik sektörünün her alanında daha çok kadın görmeye başladık. Bunu nelere bağlıyorsunuz? Aynı artışı armatörlük kısmı için de söyleyebilir miyiz?

Aslında benim kişisel tespitim, bizim ülkemizde geçmişten beri bu sektörde çok sayıda ve başarılı kadın vardı. Gemilerde kadın sayısı çok azdı ve o sayıda ciddi bir artış var ama karada aslında kadın sayısı diğer ülkelere göre fazlaydı. Yetişen yeni nesil ile, bu kadınların yönetici kadrolarında sayısı artıyor ve armatörlük şirketleri için de durum aynı. Bu, çok istediğimiz ve desteklediğimiz bir durum. Daha da artmasını istiyoruz ve gençlerimizi bu anlamda desteklemek de bizim için çok önemli.

WISTA olarak çevresel sürdürülebilirlik konusunda nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?

WISTA, çevresel sürdürülebilirlik açısından uluslararası anlamda birçok seminere ve webinar’a ev sahipliği yaptı. Rotterdam ve Hamburg’da gerçekleştirdiğimiz genel kurullar ve konferanslarda, bu konuya sektörün her paydaşı açısından yaklaşan sunumlar gerçekleştirildi. Üyelerimizin bu anlamda aktif projeleri ön plana çıkarıldı ve konuşuldu.

Karbon ayak izi çok önemsediğimiz bir konu. Benim kişisel olarak da çok önemsediğim bir husus, örneğin evimizde elektrikli araba kullanıyoruz ve bir elektrik santrali kurduk, güneş enerjisinden üretim yapıyoruz. Dolayısıyla kişisel olarak da çok önemsediğim bir konu.

Bir hukukçu gözüyle 2022’de denizcilik sektöründe öne çıkacak konular olarak neleri görüyorsunuz?

Hukukçu olarak denizcilik sektörünün 2022’de de COVID 19 etkileriyle uğraşmaya devam edeceğini düşünüyorum. Ayrıca, karbon ayak izi konusunun hukuki değerlendirmeleri, gemilerin uyum süreci, deniz sigortaları anlamında siber risk sigorta teminatlarının, denizde kurtarma hizmetleri açısından LOF tip sözleşmesinin geleceği ile ilgili hukuki gelişmelerin gündemi meşgul edeceği kanaatindeyim.

Sektörümüzde Koruyucu Hukuki Destek Önemli

Bu süreçte önemli olan hem kiracıların hem de armatörlerin ticari ilişkilerini sağlam ve detaylı sözleşmelerle sürdürmeleri. Yani öngörebildikleri riskleri sözleşme şartları ile tanımlamaları ve sözleşmelerin hukuki olarak da denetlenmesini sağlamaları. Bir uyuşmazlık çıktıktan sonra değil de çıkmadan hukuki destek almalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Riskleri bilerek ticari ilişkiye girmek, önlem almayı da mümkün kılacaktır.

Pandemi ile birlikte tedarik zincirindeki kopmalar, yükselen navlunlar ve demurajlara bağlı olarak adeta bir kaos söz konusu. Bir avukat olarak, bu sürecin şirketler arasındaki ilişkilere ve ticarete yansımalarını nasıl görüyorsunuz? Ticari davalarda artış söz konusu mu?

Bu tür kaos durumlarının şirketler arasındaki ticari ilişkiye yansımaması mümkün değil, tabii ki yansımaları olacaktır. Navlunların yüksek olduğu zamanlarda bu tür uyuşmazlıkların ticari davalara yansıması hemen olmayabiliyor ve zaman alabiliyor. Şu anda ticari davalarda bu açıdan büyük artışlar görmüyoruz ama uzun vadede bu etkiyi hissedebileceğimizi düşünüyorum.

advanced divider

PAYLAŞ:

Her sayısıyla lojistik sektörünün güncel konularını okuyucuları ile buluşturan Argemonia’nın tüm sayılarına aşağıdaki linkten ulaşabilir, en güncel konuları Blog sayfamızdan takip edebilirsiniz.

    Deniz Taşımacılığında Doğru Lojistik Firmasının Önemi
    Temmuz 5, 2024

    Türkiye’den Denizyolu ile Maden Taşımacılığı Rehberi

    Türkiye, gittikçe artan maden çıkarma kapasitesi ile küresel maden

    Kombine Taşımacılıkla Sınırları Kaldırmak
    Haziran 26, 2024

    Avrupa’dan Afrika’ya İntermodal Taşımacılık: Türkiye-Fransa-Afrika

    Ülkeler arasında yapılan taşımacılık faaliyetlerinde farklı lojistik çözümlerinin tercih