Türk Limanları Artan Yük Hacmine Hazır Olmalı

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Liman İşletmecileri Derneği Danışmanı Prof. Dr. Soner Esmer Türk Limanları Artan Yük Hacmine Hazır Olmalı başlıklı makalesiyle Argemonia’nın yeni sayısına konuk oldu.

Türkiye limanları, yeni yıla yük hacmini büyüterek başladı. İlk çeyrekte elleçlenen yük miktarı, yüzde 9,1 arttı ve 135 milyon 196 bin ton olarak gerçekleşti. Sadece Mart ayında limanlarda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 artarak 46 milyon 223 bin ton oldu. Konteyner elleçlemelerinde ilk çeyrekteki artış ise yüzde 4,6 oldu ve 3,2 milyon TEU olarak gerçekleşti.

Yine Mart ayında limanlarda gerçekleştirilen ihracat amaçlı yükleme miktarı 13 milyon 574 bin ton; ithalat amaçlı boşaltma miktarı 20 milyon 607 bin ton olarak gerçekleşti. Dış ticaret taşımaları ise 34 milyon 182 bin tona yükseldi. Transit yük taşımaları, yüzde 7,5 artışla 6 milyon 671 bin ton olurken, kabotajda taşınan yük miktarı 5 milyon 370 bin tonla yüzde 12,4 artış gösterdi.

Konteyner bazında ilk çeyrekte sadece ihracat yüklerin ve transit yüklerinin arttığını görüyoruz. İthalat ve kabotaj yükleri ise azaldı. Transit yükün büyüme oranı son yıllarda çok yüksekti fakat son dönemde ciddi bir düşüş söz konusu. Piyasalarda bir güvensizlik ortamı mevcut. 2000’li yılların başından beri olan güvensizlik pandemi ile iyice ortaya çıkmıştı. Rusya-Ukrayna savaşı ile daha da kötüye gitti.

Diğer yandan çok uzun olan tedarik zincirlerinin sorgulandığı bir döneme girmiş durumdayız. Özellikle Çin’e bağlı olan, tam zamanlı üretim yapan, Çin’den gelen tek bir tedarikçiyle çalışan yapıların kırıldığını görüyoruz. Çin piyasasında oluşan bu güvensizlik, uzun dönemli sözleşmelerin de azalmasına neden oluyor. Şartlar şu anda Türkiye için oldukça uygun.

İkinci çeyrek ile birlikte hem global hem de Türkiye’nin yük hacminde tekrar olumlu bir hava eseceğini öngörüyorum. Talebin tekrar artacağını, navlunlardaki düşüşün ise küresel enflasyon üzerinde olumlu bir etki yaratacağını düşünüyorum.

Türkiye Filo Tarafını Güçlendirmeli

Türkiye, ihracat hedeflerine ulaşmak istiyorsa, dünyada artan ticarete ve filo kapasitesine hizmet verecek filo ve liman kapasitesini sunması gerekiyor. Dünyada şu an 25.5 milyon TEU kapasiteli, 6 bin 300’ü konteyner gemisi olmak üzere 90 bin civarında ticaret gemisi bulunuyor. Tersanelerde, önümüzdeki iki yıllık dönemde filoya katılacak, 6.5 milyon TEU’luk yeni gemi siparişi bulunuyor. Türkiye’nin de filo tarafını güçlendirmesi, taşıyan bir ülke olması gerekiyor. Kapasite konusunun Türkiye’de en çok tartışılması gereken konular arasında yer alması gerektiğine inanıyorum. Özellikle dar boğazların belirlenmesi en önemli nokta. Oluşacak bir dar boğaz, Türkiye dış ticaretini doğrudan etkileyecek.

Liman Kapasitelerinde Homojen Bir Yapı Yok

Türkiye’nin toplam kapasitesine baktığımızda mevcut durumda bir problem görünmese de bazı bölgelerde yük türlerine göre dar boğazların oluştuğunu görüyoruz. Yaklaşık beş yıl kadar sonra Türkiye’nin bazı bölgelerinde kapasite sorunlarının ortaya çıkacağını görüyoruz. Çünkü burada homojen bir yapı söz konusu değil. Dolayısıyla burada bölgelerin gelişim planları ile geri sahadaki sanayinin giriş ihtiyacına cevap verecek kapasitelerin oluşturulması gerekiyor. Aksi halde ihracatımız ciddi engeller ile karşı karşıya kalacak.

Türkiye İçin Ciddi Bir Fırsat Var

Oysa deniz yolu ile demir yolu entegrasyonu için çok uygun bir konumumuz var. Türkiye’nin çok hızlı bir şekilde demir yolu altyapısını, entegrasyonunu ve yatırımlarını da güçlendirmesi gerekiyor. Orta koridor üzerinde yer alan ülkemiz, 2019’un sonunda aktif hale gelen BAKÜ-TİFLİS-KARS demir yolu için biraz geç kalmış durumda. Çünkü, bu hattın on yıllık yapım süresi sırasında kuzey koridorlarının ciddi bir atılıma girdiğini görüyoruz. Hattın gücü ise transit olarak 12 günde Polonya’ya kadar gidebilmesinden geliyor.

Konteyner navlunlarının yükselmesi ve Rusya üzerinden gelecek olan yüklerin ülkeler tarafından istenmemesi buranın cazibesini oldukça artırdı. Bu nedenle hattın demir yolu altyapısının en hızlı şekilde iyileştirilmesi gerekiyor. Gerekli çalışmalar yapıldığı takdirde üretim gücümüz için de çok ciddi bir teşvik olacağını düşünüyorum. Trenlerin Türkiye’den geçmesi transit dahi, bize bu avantajı sağlayacaktır. Ülkenin ölçek ekonomisi avantajını mutlaka kullanmalıyız. Ulaşım altyapısını çözdüğünüzde ölçek ekonomisi sağlamış oluyorsunuz.

Dünyada yaşanan belirsizlik ortamı, Türkiye için çok ciddi bir fırsat. Bu fırsatın, alınacak hızlı kararlar ile kullanılması gerekiyor. Gerekli çalışmalar yapılır ise özellikle kısa tedarik zincirleri içinde çok önemli bir yer ediniriz.

advanced divider

PAYLAŞ:

Her sayısıyla lojistik sektörünün güncel konularını okuyucuları ile buluşturan Argemonia’nın tüm sayılarına aşağıdaki linkten ulaşabilir, en güncel konuları Blog sayfamızdan takip edebilirsiniz.

    Deniz Taşımacılığında Doğru Lojistik Firmasının Önemi
    Temmuz 5, 2024

    Türkiye’den Denizyolu ile Maden Taşımacılığı Rehberi

    Türkiye, gittikçe artan maden çıkarma kapasitesi ile küresel maden

    Kombine Taşımacılıkla Sınırları Kaldırmak
    Haziran 26, 2024

    Avrupa’dan Afrika’ya İntermodal Taşımacılık: Türkiye-Fransa-Afrika

    Ülkeler arasında yapılan taşımacılık faaliyetlerinde farklı lojistik çözümlerinin tercih