Pandemi Ülkeleri Yeni Dünyaya Adapte Etti

Pandemi sonrası çalışanları ve şirketleri neler bekliyor dersiniz? McKinsey’nin işletme ve ekonomi araştırma kolu McKinsey Global Enstitüsü (MGI), bu sorunun cevabını yaptığı araştırmalarla ortaya koydu. Anahtar kelimenin ‘verimlilik’ olduğuna atıf yapan raporda pazarlama, sosyal medya ve e-ticaretin öngörülemez yükselişi dikkat çekiyor.

COVID-19 salgınına karşı bir buçuk yıldır savaş veren dünya, pandeminin getirdiği ağır yük ve sorunları bertaraf etmek için hiç durmadan yeni yöntemler geliştiriyor. Kişilerin bireysel önlemlerinin yanı sıra şirketlerin aldığı stratejiler doğrultusunda hareket eden küresel ekonomi, geçen yıl yüzde 3,4 daraldı. Salgın, gelişmiş ülkelerin bile sağlık sistemleri üzerinden ekonomilerini zorlarken, düşük gelirli ülkelerdeki mevcut sorunları daha da derinleştirdi. Uluslararası dayanışmanın sağlanması gereken bir dönemde ülkeler sınırlarını kapattı, küreselleşmede bir kırılma yaşadı. Fakat bu kırılmanın ötesinde insanların çalışma şekli temelinden değişti.

Ekonomik Hayat Karantinadaydı

Pandemi nedeniyle istisnasız her ülke, kapılarını kapatarak öncelikli olarak vatandaşlarının sağlığını korumaya aldı. Bu süreçte yaşanan kapanma, üretime ara verilmesi ve kısıtlamalar küresel çapta iş hayatının da karantinaya alınmasına neden oldu. Fakat şirketlerin acil bir manevra yaparak karantinadan çıkması gerekiyordu.

2020 yılında yüzde 3,4 oranında daralma yaşayan dünya, 2021’de ciddi bir toparlanma sürecine girdi. Ülke ekonomileri 2020’de olumsuzluklar yaşarken 2021’de uygulamaya aldığı yeni stratejilerle negatif yönlü seyrini pozitife çevirdi. Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel ekonominin 2021 yılında yüzde 6, 2022 yılında da yüzde 4,9 büyüyeceği yönünde tahmin yürütüyor. Bu başarının ardında ise ülkelerin ve şirketlerin hızla yeni dünya düzenine adapte olması yatıyor.

İş Hayatındaki Verimlilik Arttı

Değişimin ilk ayak sesleri iş hayatı, çalışma saat ve yerleri ile nihayetinde pazarlama yöntemlerinde görüldü. Geleneksel iş yapış şeklini temellerinden yıkan pandemi sürecinde rüzgârı tersine çevirmek isteyen sektör profesyonelleri, önce çalışma alanında çeşitli tedbir ve önlemler alarak işe başladı.

Zorunlu olmayan sektörler haricinde üretim süreçleri evden yönetilebilir hâle geldi. Online platformlara rağbet arttı. İş süreçlerinde dijital dönüşüme, otomasyona, yapay zekâ kullanımına hız verildi. Firmalar ani talep dalgalanmalarını yönetmeye ve verimliliği yükseltmeye çalıştı. Bu da sektör temsilcilerini direkt satışları etkileyecek pazarlama yöntemlerine yöneltti. Çevrimiçi olarak yapılabilen her şey, verimlilik artışına sebep oldu. Sağlıktan alışverişe, eğitimden gıda tüketimine kadar tüm ihtiyaçların dijital kanallar üzerinden karşılandığı yeni dünya düzeninde, tüketiciler de bu sürece hızla adapte oldu.

E-ticaretin yıldızının parladığı 2021’de Türkiye bu alanda rekorlara imza attı. Dünyanın önde gelen internet sitesi trafik ölçümleme ve analiz servisi SimilarWeb, dünyada en çok ziyaret edilen e-ticaret ve alışveriş sitelerinin listesini açıkladı. Trendyol, Türkiye’den ilk 20’ye giren tek şirket oldu.

Pazarlamanın Değişen Yüzü

Dünyada yalnızca e-ticaret sektörü, pandemi sürecinde yıllık bazda yüzde 18 büyüdü, 2020 yılı dünya e-ticaret hacminin ise 4,3 trilyon dolar olduğu açıklandı. Geçen yıl itibarıyla Türkiye de pastadaki payını muhteşem bir ivmeyle artırdı. Türkiye e-ticaret hacmi 2019 yılına göre yüzde 66 artış gösterdi ve 136 milyar liradan 226 milyar 200 milyon liraya yükseldi. Bu da pazarlamanın, değişen yüzünün önemli bir göstergesi oldu.

Pandemide ‘Hayat Eve Sığar’ orijinli yaşam mottosu, tüketicileri e-ticarete yönlendirdi. Salgının başladığı dönemde genel ticarette düşüş gözlemlenirken, e-ticarette piyasanın aksine artış trendi başladı. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın nisan ayında açıkladığı ‘2020 yılı e-ticaret verileri’ de bunu doğrular nitelikte… 2020’de kaydedilen e-ticaret tutarının 207 milyar lirayla yüzde 91,4’ünün yurt içi harcamalardan, 9,3 milyar lirayla yüzde 4,2’sinin diğer ülkelerin Türkiye e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamalardan, 9,9 milyar lira ile yüzde 4,4’ünün ise yurt dışından yapılan alımlardan oluştuğu açıklandı. Toplam e-ticaret içindeki perakende ticaretin payı ise yüzde 64. E-ticarette sipariş adetleri de 2019 yılına göre yüzde 68 artışla 1 milyar 366 milyondan 2 milyar 297 milyona çıktı.

Lojistikte ‘Hız’ Önem Kazandı

Dijitalleşme birçok kişinin inandığından daha hızlı hayatımıza giriyor. Zira pandemi ülke ekonomileri için bir dönüm noktasına işaret etti: Yeni tüketici ve iş davranışı kalıpları olağanüstü bir hızla ortaya çıktı ve bunların çoğu kalıcı olacağa benziyor.

Dünya genelinde son beş yılda hedeflenen e-ticaret artışının pandemiyle beraber bir anda patlamasında pazarlamanın etkin rolü var. ‘Hız’ın öneminin ciddi oranda arttığı bu ivmelenmede en önemli aktörlerin başında ise lojistik sektörü geliyor. Firmalar; yurt içi dağıtım ağlarını genişletirken depolama hizmetlerini artırıp yeni ofisler açarak ‘hız’ı kontrol altına aldılar.

Toparlanma Sürecinde İş Hayatını Neler Bekliyor?

McKinsey&Company, ‘Tüketicileri, çalışanları ve şirketleri, COVID-19 sonrası toparlanma sürecinde neler bekliyor?’ raporuyla iş dünyasını farklı açılardan ele alıyor. Araştırma sonuçları, sağlık sektörü ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarındaki yüksek ücretli istihdamın payının artmaya devam edeceğini ortaya koyarken bir yandan da çevreci ekonominin gelişimiyle büyüyen iş alanlarındaki mesleklerde güçlü bir artış beklenildiğinin altını çiziyor.

Pandemiden önce azalması beklenen lojistik işlerinin; yeni teslimat ekonomisi sayesinde artacağı öngörülüyor. Bazı çalışanların özel beceriler, daha yüksek sosyo-duygusal kapasite gerektiren ve çok daha yüksek ücret dilimlerinde iş bulmaları mümkün olan alanlara geçmelerinin gerekeceğine de vurgu yapılıyor. Müşteri hizmetleri ve satış elemanları, idari asistanlar ve muhasebeciler gibi pozisyonlar, yemek servisi işleri ve ofis destek rolleri dahil olmak üzere diğer birçok mesleğe olan talebin de 2030’a kadar düşebileceği vurgulanıyor.

Pandemi Sonrası Yapay Zekâya Yönelim Artacak

Yapılan araştırmada aynı zamanda son dönemin yükselen trendi Endüstri 4.0’a da atıf var. Sanayileşmenin ana konusu robot kullanımının yalnızca endüstride kullanımından ziyade her alana hızla adapte olması söz konusu…

Robot kullanım alanlarının yaygınlaşmasıyla, verimliliğin yıllık yüzde 1 artmasının beklendiği açıklanan raporda; değişen şartlara uyum sağlayabilmek amacıyla işletmelerin pandemi döneminde dijital araçların, otomasyonun ve yapay zekânın kullanımını artırdığı yer alıyor.

Amazon, Walmart ve Target gibi dünya çapındaki büyük perakendeciler, artan e-ticaret talebini yönetmek için depolarındaki ürünleri; seçmelerini, sıralamalarını ve takibini sağlayacak endüstriyel robotlardan yardım almaya başladı. Aynı zamanda müşterilerle iletişimde, yapay zekâ destekli sohbet robotlarının kullanımı yaygınlaştı. McKinsey uzmanları, bu cesur adımların pandemi sonrası devam etmesi durumunda yıllık verimliliğin 2024’e kadar her yıl yüzde 1 artırılabileceğine dikkat çekiyor.

İşletmeler, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en derin ekonomik şoka yanıt olarak cesur bir yenilik patlaması ve hızlı karar verme sürecine girdi. Başka bir McKinsey anketine göre şirketler birçok faaliyeti, daha önce mümkün olduğunu düşündüklerinden 20 ile 25 kat daha hızlı bir şekilde dijitalleştirdi. Aralık 2020’de McKinsey tarafından düzenlenen ankette katılımcılar, Kuzey Amerika ve Avrupa’daki yöneticilerin ¾’ü otomasyona yapılan yatırımın 2024 yılına kadar artmasını beklediklerini söyledi.

Dijital Kazanımlarımızla Müşterilerimizin de Dönüşümüne Katkı Sunuyoruz

İçinde bulunulan ve dünyayı etkisi alan pandemi süreci, satışta birçok konuda bildiğimizi unutup, kalanları da revize ederek yola devam etmemiz gerekliliğini hatırlattığını vurgulayan Globelink Ünimar Saha Satış Müdürü Alper Eryılmaz: Globelink Ünimar olarak bu zorlu dönemde, şirketimizin önde gelen değerlerinin başında olan Ünimar Akademi çatısı altındaki ‘Satış Fakültesi’, bu geçiş sürecindeki en güçlü kozlarımızdan biri oldu.

Tüm bölge ofislerimizdeki satış ekiplerimize hizmet veren bu fakülte, her ay gerçekleştirdiği eğitim ve toplantılarla bu zorlu süreçte, şirket performansının sürekliliğini sağlıyor. Gelişen ve değişen dünyaya adapte kalmamıza katkı sunuyor.

Pandemi ile beraber hayatımıza giren uzaktan çalışma kültürünün hızlı şekilde yerleşmesi ve benimsenmesinin ardından sağladığı avantajlar da hesaba katıldığında, bu çalışma yönteminin pandemi sonrasında da hayatımızda kalması kaçınılmaz. Uzaktan çalışma kültürü satış ekiplerimiz için ne kadar yeni ise müşteri ve tedarikçilerimiz için de o kadar yeniydi. Globelink Ünimar olarak bazen öğrendiğimiz bazense öğrettiğimiz bu süreci çok hızlı tamamladık, ilerlettik ve bilgilerimizi aktarmaya devam ediyoruz. Pandemi öncesinde başlattığımız dijitalleşme sürecini ve altyapımızı geliştirerek online çalışma dünyasında hızlı bir içselleşme yaşadık. Ünimar Akademi’nin de destekleri ile sürecin tüm birim ve operasyonlara aynı hızda ve oranda ulaşmasını sağladık.

Bu dönemde mevcut müşterilerimiz ile ilişkilerimizi geliştirdik ve sıkılaştırdık. Ayrıca yeni müşteri kazanım sayımızı da ciddi oranda artırdık. Kendi gelişim, dönüşüm ve adaptasyonumuzu müşterilerimize aktararak, Globelink Ünimar ekosisteminin bütüncül bir yapıda ilerlemesini ve yeni döneme hepimizin beraber hazırlanmamızı sağladık. Bu dönemde bilgiyi, gelişmeleri ve değişiklikleri hızlı bir biçimde müşterilerimiz ve tedarikçilerimiz ile paylaşarak ve değişen gereksinimlerini daha fazla göz önünde tutarak, online yük takibi ile bilgiye hızlı ulaşmalarını sağladık.

Yine müşterilerimize ödeme süreçlerinde kolaylık sağlamak için kredi kartı ile ödeme seçeneğini devreye aldık. Yakın zamanda bu seçeneği daha da geliştirerek hız ve kolaylığın yanı sıra farklı faydalar sağlayacağız. Dijital dünyayı sadece iş ve ticaretin devamlılığını sağlamak üzerine kurgulamayıp, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle verimliliğimizi ve mental zindeliğimizi de online faaliyetlerimizle güçlendirdik.

Sosyal medya hesaplarımız üzerinden sunduğumuz içeriklerle bu zindeliği ve keyfi; kültürel, sanatsal ve sosyal anlamdaki önerilerimize takipçilerimize de aktarmaya devam ediyoruz.

Güçlü Aktörlerden Biri Olmaya Devam Ediyoruz

Pandemi sürecinde yaşanan değişimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Globelink Ünimar İç Satış Müdürü İlker Alicikoğlu: pandemi süreci özellikle ticari faaliyetlerde dengeleri ve oyunun kurallarını değiştiren bir katalizör oldu ve çok kısa bir süre içinde dünyayı bambaşka bir rekabetçiliğe taşıdı. Bu değişen ve yeniden şekillenen süreçte altyapısını, üretimini, lojistik süreçlerini, satış ve pazarlamasını dijitale yatkın hâle getirenler; süreçten kârlı olarak çıkmayı başardı.

Gelişen dünyanın kodlarına adaptasyonu bir kural olarak kabul eden ve kendini sürekli güncel tutma misyonu ile hareket eden bir şirket olarak, biz de pandemi öncesinde başladığımız altyapı ve süreçlerimizi dijitalleştirme adımlarını sürdürerek, rekabetçiliğin içindeki güçlü aktörlerden biri olmaya devam ediyoruz.

Satış departmanı olarak, bu süreçte satış faaliyetlerinde kısa zamanda çok hızlı ve önemli adımlar attık. Satış ve pazarlama stratejimizi pandemiden önce dijitalleştirmeye başlamıştık. Pandemi sürecinde hedef kitlelerimizin de bu kanallara adaptasyonu ile çok rahat bir temas süreci yaşıyoruz. Tüm ürün ve servislerimiz belirli aralıklarla tüm sosyal medya kanallarımızda yayımlanıyor ve dikkat çekici bu tanıtımlar ile yeni talepler yaratıyoruz. Bunun dışında müşterilerimiz ile pandemi öncesi gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimizi online platformlara taşıyarak daha az sürede çok daha fazla ziyaret gerçekleştirdik.

Globelink Ünimar olarak bizimle çalışan, bize temas eden ya da bizim temas ettiğimiz her kurumu ve bireyi ailemizin parçası olarak görüyoruz. Bu sebeple bu yeni süreçte kendimiz için yaptığımız her şeyi onlar için de yapıyoruz.

Otomasyon Lojistiği Farklı Boyutlara Taşıyacak

Lojistik sektörü, pandemi sürecinin de etkisi ile tüm dünyada önemini artırmaya devam ediyor. Teslimat sürelerinin kısalması, B2B ve B2C işlemlerinde lojistik sektörünün köprü görevi rolünü güçlendirdi. Yakın dönemde dijitalleşme ve otomasyonun çok daha fazla işin içine girmesi ile lojistiği çok farklı boyutlara taşıması ve çoklu bir disipline dönüşmesini bekliyoruz.

Günümüzde geldiğimiz noktada, lojistiğin ayrılmaz bir parçası olan ‘tedarik zinciri yönetimi’ de maksimum önem arz ediyor. Bu nedenle tedarik zinciri kapsamında müşterilerin tüm lojistik ihtiyaçlarını tek bir çatı altında yönetmek ve onlara kendi bünyelerinde lojistik departmanı gibi hizmet verebilmek en önemli konu hâline geldi.

advanced divider

PAYLAŞ:

Her sayısıyla lojistik sektörünün güncel konularını okuyucuları ile buluşturan Argemonia’nın tüm sayılarına aşağıdaki linkten ulaşabilir, en güncel konuları Blog sayfamızdan takip edebilirsiniz.

    Deniz Taşımacılığında Doğru Lojistik Firmasının Önemi
    Temmuz 5, 2024

    Türkiye’den Denizyolu ile Maden Taşımacılığı Rehberi

    Türkiye, gittikçe artan maden çıkarma kapasitesi ile küresel maden

    Kombine Taşımacılıkla Sınırları Kaldırmak
    Haziran 26, 2024

    Avrupa’dan Afrika’ya İntermodal Taşımacılık: Türkiye-Fransa-Afrika

    Ülkeler arasında yapılan taşımacılık faaliyetlerinde farklı lojistik çözümlerinin tercih