Tedarik zinciri, en genel anlamıyla bir ürünün planlama aşamasından son tüketiciye ulaştığı ana kadar içerdiği depolama, nakliye, gümrükleme, dağıtım, teslimat gibi süreçlerin tamamını ifade etmektedir. Lojistik süreçlerindeki temel amaç; doğru ürünün, doğru yere, doğru zamanda ve doğru maliyetle tesliminin sağlanmasıdır. Uluslararası lojistik ve taşımacılık faaliyetlerinin temelinde de lojistik ve tedarik zinciri yönetimi anlayışı bulunmaktadır. Küreselleşen dünyada farklı ülkeler ve kıtalar arasında gerçekleştirilen ticaret faaliyetler, Globelink Ünimar’ın da öncüleri arasında yer aldığı uluslararası lojistik firmaları aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Hammadde, ürün ya da diğer yüklerin güvenli bir şekilde istenen noktaya ulaştırılması lojistik firmaları tarafından sağlanır.
Uluslararası Lojistik Şekilleri
Uluslararası taşıma şekilleri karayolu taşımacılığı, denizyolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı ve demiryolu taşımacılığı gibi farklı taşımacılık modları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.
Uluslararası lojistikte karayolu taşımacılık yöntemi sıklıkla tercih edilmektedir. Büyük miktar ve hacimlerdeki yüklerin taşınmasında oldukça avantaj sağlayan karayolu taşımacılığında ürünlerin taşınacağı ülkeye bağlı olarak gerekli işlemlerin operasyon sürecinden önce tamamlanması gerekir. Uluslararası havayolu taşımacılığı ise diğer modlara kıyasla en hızlı olan taşımacılık yöntemidir. Zaman hassasiyetine sahip özel yükler, sözleşme ve diğer değerli evraklar, canlı hayvan taşımacılığı, bozulabilir ürün taşımacılığı gibi özel hassasiyet gerektiren yükler için en uygun seçenek havayolu taşımacılığı olarak görülür. Teslimatın yapılacağı bölgeler arasında karayolu bağlantısının olmaması ya da ulaşımın zor olması durumunda da havayolu taşımacılığı tercih edilebilir. Denizaşırı ülkelere yapılması gereken sevkiyatlarda uluslararası deniz taşımacılığı en sık tercih edilen seçeneklerin başında gelmektedir. Denizyolu taşımacılığı, büyük hacimli gemilerle gerçekleştirildiği için proje yüklerin taşınması aşamasında da tercih edilen bir yöntemdir. Denizyolu taşımacılığı sunduğu bu avantajıyla çok daha fazla yükün tek bir seferde taşınmasına imkan da sağlamaktadır.
Lojistik Sektöründe Teknoloji Kullanımı
Teknolojinin her sektörde kullanımının yaygınlaşması ile birlikte süreç işleyiş dinamikleri de değişmeye başladı. Lojistik sektörü de değişimi yakından takip etmeye devam etmektedir. Özellikle son yıllarda Endüstri 4.0, yapay zeka, makine öğrenimi, dijitalleşme gibi birbirinden farklı birçok yenilik yaşanmıştır. Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Argemonia’nın yirminci sayısında yayınlanan Lojistikten Tedarik Zincirine Geçiyoruz başlıklı makalesinde sektörün yaşadığı gelişimi şu şekilde ifade etmektedir: “Son yirmi yılda büyük bir yol kat eden lojistik sektörü, uluslararası taşımayı, antrepo işletmeciliğini, milli depolamayı, dağıtımı, kargo hizmetlerini, katma değerli işlemleri aynı bünye içinde birleştirmiş ve tedarik zinciri içinde üretim dışındaki tüm hizmetleri verebilecek hale gelmiştir.” Tedarik zinciri için gerekli olan bütün süreçleri kapsayan lojistik, yeni teknolojik gelişmeler ışığında dijitalleşmeye başlamıştır. Bu yeni teknolojilerin sektöre entegre olmasıyla birlikte daha da üst seviyelere çıkarak yeni iş kolları, yeni yöntem ve teknikler de ortaya çıkmıştır. Teslimat güvenilirliği, teslimat kalitesi, teslimat esnekliği, şeffaflık ve hizmet düzeyi gibi kriterleri yeni teknoloji kullanımları ile optimize edilebilir hale gelmiştir. Müşteri istek ve ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefleyen her organizasyonun temel performans kriterlerine ulaşmak için lojistik teknolojileri kullanımını içselleştirmesi gerekmektedir.
Lojistik Sektöründe Geleceğin Teknolojileri
Lojistik sektörü son dönemde yaşanan teknolojik gelişmelere dayanarak lojistik bilgi teknolojileri ve bilişim sistemleri sayesinde daha da güçlü bir konuma gelmiştir. Gelecekte uluslararası taşımacılık da dahil olmak üzere lojistik sektörüne yön verebilecek birçok yenilik vardır. Örneğin; yapay zeka, makine öğrenimi, derin öğrenme, sürücüsüz araçlar, blockchain (blok zinciri), Application Programming Interface (API: Uygulama Programları Arayüzü), botlar, RFID teknolojileri, giyilebilir teknoloji ürünleri bu gelişmelerin arasında sayılabilir.
Sürücüsüz Araçlar
Uzun yıllardır üzerinde çalışmalar yapılan otonom araçlar lojistik sektörüne yön verebilecek ve karayolu taşımacılığı hizmet anlayışında değişim yaratabilecek önemli teknolojiler arasında yer almaktadır. İnsansız hava araçlarının, tırların ve kamyonların hatta büyük yük gemilerinin bile yakın gelecekte lojistik firmaları tarafından kullanılması beklenmekte ve çalışmalar yapılmaktadır. Şu an otonom araçlar lojistik sektörü içerisinde çok etkin ve yaygın olmasa da, yapılan çalışmalar, ileri teknoloji sürüş asistanlarıyla uzun mesafe taşımalarda güvenliği ve verimliliği arttıracak gibi gözükmektedir. Bu teknolojiyi kullanan uluslararası taşıma şirketleri büyük bir avantaja sahip olacağı düşünülmektedir.
M2M teknolojisi
Teknolojinin tedarik zincirine kattığı önemli yeniliklerden biri olarak kabul edilen M2M (Machine to Machine) teknolojileri, lojistik sektörünün vazgeçilmez araçları arasında yerini almaya devam ediyor. Makineler arası iletişim olarak tanımlanabilen M2M, temel olarak, cihazlar için geliştirilen akıllı boardlar sayesinde cihazların uzaktan izlenmesini, yönetilmesini ve birbirleriyle iletişim kurabilmesini sağlıyor. Kullanım alanının genişliği ve iş modellerinde yarattığı değişiklikler nedeniyle M2M, şirketlerin hayatını ciddi biçimde kolaylaştırıyor, süreçlerin dijitalleştirilmesine katkıda bulunuyor, lojistik sektöründe faaliyetlerde tasarruf sağlanmasının önünü açıyor ve aynı zamanda hizmet verimliliğini de olumlu yönde etkiliyor. Lojistik ve tedarik zinciri sektöründe kullanılan örnek M2M uygulamaları arasında; filolarda bulunan araçların arıza-bakım takiplerinin yapılması; depolama alanlarındaki ortam sıcaklığı ve nem oranı gibi kritik değerlerin anlık olarak ölçümlenmesi, bozulabilir ürün taşımacılığında önem arz eden soğuk zincir operasyonlarında ortaya çıkabilecek potansiyel ısı ve nem değişikliklerin algılanması ve otomatik olarak aksiyon alınmasını göstermek mümkündür.
Büyük Veri
Önceki yıllarda her türlü kayıt fiziksel mekanlarda arşivlenirken, günümüzde artık her bilgi ve her evrak server ya da cloud (bulut) gibi dijital ortamlarda saklanmaya başlandı. Lojistik operasyonlarda sıklıkla kullanılan barkod tarayıcılar, RFID okuyucular, telematik, GPS, araç takip sistemleri, operasyon yöneten yazılım sistemleri, araçlar ve cep telefonlarındaki konumlandırma sistem cihazları gibi büyük miktarda veri üreten teknolojiler, Büyük Veri’yi (Big Data) sektör için önemli ve kullanılmasını zorunlu kılıyor.
Argemonia’da yayınlanan Lojistiğin Kaderini Değiştiren Teknoloji: Yapay Zeka başlıklı makale, Büyük Veri’nin rota optimizasyonu sağlayarak yakıt tasarrufu sağlamasına ek olarak teslimat sırasında zamanlamadan ötürü oluşacak sorunları ve bekleme sürelerini de en az seviyeye indirdiğini gösteriyor. Büyük Veri kullanımının tipik bir örneği olarak dağıtım araçlarıyla yapılan dağıtımlarda park etme gibi ulaşım zorluğu yaratacak etkenler ölçümlenerek yeni teslimat stratejileri oluşturulması gösteriliyor. Rota optimizasyonu dışında Büyük Veri, operasyonel verimlilik, risk planlaması ve müşteri memnuniyeti gibi konularda da sektörün en büyük destekçileri arasında yer alıyor.
Teknolojik gelişmelerin, dünya dinamikleri üzerinde olduğu gibi lojistik sektörü üzerinde de rol değiştiren etkisi kaçınılmaz. Yapay zekanın da sürece dahil olması, konunun yepyeni bir boyuta geçmesine neden oldu; sürücüsüz araçlardan robot sistemlere, yapay zekanın lojistik sektöründe yarattığı ve yaratacağı değişim herkesi büyülemeye devam ediyor.